Günlük hayatınızı sürdürürken toplumsal gidişata bir dur demeniz, her geçen gün sizi içine çeken sağlıksız yaşamdan; hamburger, kola, çikolata, gofret, hareketsizlik, obezite girdabından uzak durmanız hiç de kolay değil. Çoğu zaman koşuşturmaca içerisinde nefes aldığınızı bile unutabiliyorsunuz. Oysa doğu felsefesinde “Chi enerjisi” denilen, tıp dilinde ATP adı verilen yaşam enerjiniz aldığınız nefesle sağladığınız oksijen ve gıdalardan gelen glikozun etkileşimi sonucu ortaya çıkıyor. Yaşam enerjiniz vücudunuzdaki tüm organlar tarafından kullanılıyor, yani vücudunuzun yakıtı. Örneğin beyniniz bu enerjinin %20 sini kullanıyor. Ancak sağlıksız koşullarla birlikte yaşam enerjinizi sağlayan oksijen vücudunuzda giderek azalıyor ve siz giderek daha sağlıksız hale geliyorsunuz. Bunun sebepleri ise doğru nefes almamanız, oksijen içeriği bol gıdalarla beslenmemeniz, egzersiz yapmamanız ve kirli hava solumanız. Prof. Dr. Yonca Tabak, bu yılbaşı kendinizin ve çocuklarınızın sağlığında yeni bir başlangıç yapabilmeniz için uygulamanız gereken temel kuralları şöyle açıklıyor:
Doğru Nefes Alın:
Doğru nefes akciğerlerinize bol hava girmesini sağlayacak olan karın nefesidir. Bebekler doğdukları zaman yaratılıştan hediye olarak karın nefesine sahiptirler ancak zamanla korkuya bağlı olarak nefes tutmaya başlamalarıyla karın nefesleri bozulur. Bir süre sonra da sadece göğüs nefesi ile yetersiz nefes almaya başlarlar. Yani nefesinizi bilinçli olarak doğal bağlantılı karın nefesine döndürmeye karar verene kadar yetersiz nefes alırsınız. Karın nefesi, diğer adıyla diyafram nefesi, nefes alma esansında önce karnın sonra göğsün şişmesi ile mümkün olur. Karın nefesi kaybolmuş birçok erişkin farkında olmadan hava açlığı yani oksijen eksikliği çeker. Normal soluk alıp verdiğini düşünen ancak yetersiz soluk alan birçok insan beyne az oksijen gittiği için farkında olmadan sebepsiz bir endişe, kaygı hali ve zaman zaman depresyon yaşar. Kaygılı anne babaların çocuklarında da aynı kaygı hali görülür. Özellikle şehir hayatında yaşıyorsanız önce kendi ruh sağlığınız için, sonra daha dingin ve huzurlu bir zihin için, daha sonra da çocuklarınızın ruh ve beden sağlığı için, maksimum oksijen alımını sağlayan nefes analizi ve doğal, bağlantılı, karın nefesi terapilerine başlamanız çok önemli.
İçindekiler
Taze, Canlı, Oksijen Oranı Yüksek Gıdalarla Beslenin ve Kafeinden Uzak Durun:
Yeni yılda sağlığınız için atacağınız ikinci adım, beyninizi devamlı gergin, endişeli, sanki bir tehlike varmış gibi alarmda tutan kafeini kontrol altına almak olsun. Kafein en çok çikolata ve benzeri kakaolu gıdalarda, kahvede ve kolada bulunuyor. Çikolata çocuklarınızı da hiperaktif yaptığı gibi, hassas olan mide başını gevşeterek durduk yerde reflüye yol açıyor. Bu yüzden bu yılbaşı anne baba olarak da bir karar verin ve masanıza kakaolu gıda, kolalı içecek koymayın ve bu kararınızı yıl boyu devam ettirin. Ayrıca oksijen oranı düşük paketli, fast food gıda tüketimini kısıtlayın. Hem kendiniz, hem de çocuklarınız için bu yıl hamburgeri, döneri, pizzayı, lahmacunu, patates kızartmasını, ketçabı, mayonezi yani bol yağ ve baharat içeren hazır gıdaları; fast food beslenmeyi hayatınızdan çıkarın. Yağlı beslenme kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini düşürerek, beyne az oksijen gitmesi ile uyku hali, konsantrasyon kaybı, depresyon, yersiz kaygı hali ve kas güçsüzlüğüne neden oluyor. O yüzden ağır ve yağlı beslenme sonrası uykunuz geliyor, ağırlık çöküyor. Hava ile aldığınız oksijenin dokulara taşınması kan hücrelerinin damarlarda serbest akışı ile mümkündür. Çok yağlı beslendiğinizde varlık içinde yokluk çekme misali, oksijen solumamıza rağmen hücrelerimiz oksijen açlığı çeker.
Spor Yapın:
Aerobik egzersizler yani çok ve derin nefes almayı sağlayacak spor faaliyetleri akciğer sağlığı için büyük önem taşımaktadır. Doğru karın nefesi alışkanlığı geliştirildikten sonra açık havada yapacağınız aktif egzersizler vücudunuza ve beyninize bol oksijen gitmesini sağlayacaktır. Açık havada yaptığınız kısacık bir yürüyüşün bile size kendinizi ne kadar iyi hissettirdiğini hatırlayın ve sporu hem kendi hayatınıza hem de çocuklarınızın hayatına sokun.
Temiz Hava Alın:
Günümüzde gerek çocuklar yoğun okul hayatı nedeniyle, gerekse erişkinler yoğun iş hayatı nedeniyle açık hava göremez durumdalar. Hafta sonları bile kapalı alışveriş merkezlerinde gezinilerek geçiriliyor. Büyük şehirlerde de hava özellikle egzoz dumanı ve sanayi atıkları nedeniyle kirlenmiş durumda. Bu yüzden yaşam alanlarınızı trafiğe ve sanayi merkezlerine yakın alanlardan seçmeyin. Bu mümkün değilse bile hem çocuklarınız hem de kendiniz için en azından tatil zamanlarını temiz havayla, yeşille, doğayla temas edebileceğiniz açık hava yerlerde geçirmeye gayret edin.