Problemi yaratan dişi sivrisinekler, yumurtalarını beslemek için kan emiyor, ağızlarındaki protein içerikli salyalarını, ısırdıkları deriye aktarıyor ve alerjik reaksiyon oluşturuyor. Aleıji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, sivrisinek ısırıklarıyla ilgili şöyle konuştu:
Sivrisinek, ısırdığında ciltte 3 milimetre boyutlarında kaşınülı kabarıklar oluşur. 'Sivrisinek alerjisi' denildiğinde tek tek ısırık reaksiyonlarından daha çok bir kolun, göz kapağının veya ayağın tümüyle şişmesi düşünülmelidir.
Uzun Kollu Giyin!
Sivsinek ısırıkları, anjiyo ödem veya anafilaksi gibi alerjik durumlarda hayati tehlikeye neden olabilir. Bu anormal reaksiyon, tıpta 'skeeter sendromu' olarak adlandırılır. Sivrisinek alerjisinin tedavisi önce korunmakla başlar. Sivrisineklerin çok olduğu bataklık arazilerden uzak durulması, bu tip alanlarda uzun kollu ve bacakları kapatan kıyafetlerin tercih edilmesi gerekir. Sivrisineklere yaşam alanı yaratacak su birikintilerinin kurutulması da önemlidir.
Sivrisineklerin vücut kokusuna geldiğinden bu sebeple akşam saatlerinde terleme ile sonuçlanan aktivitelerden kaçınılmalıdır. Sineklerden kaçınmanın mümkün olmadığı durumlarda, bebeklerde iki aylıktan itibaren yüzde 10-30 oranında DEET içeren sivrisinek kovucu ilaçların kullanılması önerilir ve çok ağır reaksiyonlarda haricen sürülebilen kortizonlu kremler ve ağızdan alınan alerji ilaçlarının kullanılması da tavsiye edilir.