Psikolojik durumun en çok etkilediği alerjik hastalık atopik dermatit yani alerjik egzamadır. Alerjik egzama (Atopik dermatit) kronik tekrarlayıcı bir cilt hastalığıdır. Kaşıntı, döküntü ve cilt kuruluğu ana belirtileridir. Kaşıntıçocuğu ve erişkin hastayı gece uykularını bozacak , çocuklarda gündüzokul başarısını, erişkinde ise iş başarısını etkileyecek kadar rahatsız edebilir. Bunun yanı sıra ciltte yaralar ile seyreden diğer bir çok cilt hastalığında da olduğu gibi bu durum hastanın toplum dışına itilmesine, sosyal izolasyon ve ayırımcılığa maruz kalmasına neden olmaktadır.
Psikolojik durum ile alerjik egzama ilişkisi çocuk yaş grubunda erişkinlere kıyasla daha belirgindir. Atopik dermatitli birçok çocukta kaygı, depresyon ve duygusal hassasiyet varlığı bildirilmektedir. Stres ve bunun sonucu olarak kaygı ve depresyonçocuğu ve erişkini alerjik hastalıkları alevlendirecek bazı davranış şekillerine yönlendirebilir. Kötü beslenme, gece uykusuzluğu,özellikle ergenlik çağındaki hastalarda önerilen tıbbi tedavilere uymama gibi birçok davranış hem egzamayı kötüleştirecek hem de bir kısır döngü içerisinde kaygı ve depresyonu artıracaktır.
Alerjik egzaması olan çocuklarda kaşıntıya bağlı ciddi konsantrasyon kaybı ve okul başarısı düşüklüğü görülürken; erişkin hastalarda aynı durum iş gücü kaybı olarak kendini göstermektedir. Çocukluk çağındaki kronik hastalıklar içerisinde atopik dermatit anne ve babaların yaşam kalitesini en çok bozan ve iş günü kaybına en çok neden olan hastalık olarak bildirilmektedir. Alerji genetik geçişli bir hastalık olduğundan bireyin hem kendin de hem de çocuğunda alerjik egzama olma olasılığı vardır. Bu durum bireyde hem bir hasta olarak hem de alerjik bir çocuğun annesi olarak daha da fazla stres yaratacaktır.
Alerjik egzamadaki bu kısır döngüyü kırmanın en önemli yolu egzamayı kontrol altına almaktır. Kaşıntının ve cilt döküntüsünün giderilmesi stresi azaltacaktır. Stres azaldıkça hastalık daha da iyiye gidecektir. Alerjik egzama tedavisinde özellikle uyku yapan ve sakinleştirici özelliği olan alerji ilaçları tercih edilir. Bu ilaçlar daha hızlı iyileşme sağlayacaktır. Ancak bu ilaçlar özellikle çocuklarda sınav dönemlerinde kullanılmamalıdır, çünkü sınav sırasında uyku hali, sersemlik gibi yan etkiler görülebilir. Egzama alevlenmelerinde ciltten haricen sürülen kortizonlu kremler 1 haftayı geçmeyecek şekilde ara ara kullanılabilir ancak mümkün olduğunca alevlenme olmamasını sağlayacak kökten çözümler aranmalıdır.
Kökten çözüm arayışında alerjik olunan maddeden uzak durma ve Dil Altı Alerji Aşısı uygulamasında alerjik astım tedavisindeki kadar başarılı olmasa da oldukça iyi sonuçlar alınabilmektedir. Alerjik egzama sadece alerjik değil, psikosomatik bir hastalık olarak da kabul edildiğinden bu tedavilerin yanı sıra gerek çocuk gerekse erişkin hastaların mutlaka psikolojik destek almaları , stresi azaltacak davranış şekilleri ve yaşam stilleri oluşturmaları gerekmektedir.
Prof. Dr. Yonca TABAK
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı