Okula başlayan çocukların hastalanmasına beslenme hatalarının yol açtığını ifade eden alerji uzmanı Prof. Tabak, “Uyumadan en az 2 saat önce çocuklara yemek yedirilmemeli ve süt içirilmemeli. Abur cubur ve kakaolu gıdalardan uzak durun” uyarısında bulundu.
Okulla birlikte nezle ve viral enfeksiyon dönemi de başladı. Ebeveynlerin bu dönemdeki en önemli sıkıntısı tekrarlayan hastalıklar. Özellikle kreş ve ilköğretimde ders kaybı yaratan bu duruma beslenme hatalarının yol açtığını savunan Çocuk Alerji ve İmmunoloji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, çocukları hastalıklardan korumak için bazı besinlerin tüketiminin engellenmesi gerektiği görüşünde. Beslenme yanlışlarının bağışıklık sistemini baskıladığı ve vücuttaki oksidatif stresin artmasına yol açtığını anlatan Prof. Tabak, ailelere Akdeniz tipi beslenme ve öğünlerde antioksidan gıdaların artırılmasını salık veriyor.
Kreşlerde Beslenmeye Dikkat!
Beslenme önerilerini tekrar basılan ‘Çocuklar ve Alerji’ adlı kitabında sıralayan Tabak’ın radikal beslenme değişiklikleri listesinin ilk sırasında uyumadan en az 2 saat önce çocuklara yemek yedirilmemesi ve süt içirilmemesi var. Hatta, kreşlerde uyku öncesi yemeğe engel olunması çağrısı yapıyor.
İçindekiler
‘Kakaoyu Yasaklayın’
Listenin ikinci sırasında ise kakao ve kakaolu içeren her türlü ürünün yedirilmemesi yer alıyor. Ayrıca kafein içeren kolalı içecek, çay, kahve, buzlu çaydan sakınılmasını, kraker, bisküvi gibi paketli hazır hamur işi ürünlerin yedirilmemesini salık veren Prof. Tabak, bu ürünlerin reflüye neden olduğunu ve reflünün de birçok hastalığı tetiklediğini savunuyor.
Meslek yaşamında en çok karşılaştığı birinci yanlışın, çocuğu süt içirip veya yemek yedirip uykuya yatırma alışkanlığı olduğunu dile getiren Tabak, “Çocuk aç yatmasın mantığı ile yapılan bu yanlış uygulama kesildiğinde hiç reflü yakınması bile olmayan pek çok çocuğun daha az hastalandığı görülüyor. Mideye süt veya yemek gittiğinde salgılanan asit, yatıldığında ağız boğaz yoluna kaçabiliyor.
En Şifalı Bitki Bile Düzeltmez
O asit tuz ruhu yapısındadır. Koruyucu tabakası nedeniyle mideye zarar vermez ancak solunum zarını, burun boğaz yolunu ve akciğerlerin içini saran zarı yakar. Solunum yolu zarı zedelendiğinde de, zararlı mikroplar bu yarıklardan kolayca içeri girebilir olur. Hatta solunum zarındaki bakteri mikrop florası zarar gördüğü için mikrop girmeden kendi bastırılmış mikroplarımızın aktivite kazanması sonucu hasta olabiliriz. Yüksek ateş, açıklanamayan tekrarlayan iltihaplı (kriptik) boğaz iltihabı, sinüzit ve buna bağlı geçmeyen balgamlı öksürükler, astım atakları, havlar tarzda öksürükler sadece reflü alevlenmesi sonucu karşımıza çıkabilir. Zar delik deşik ise o çocuğa dünyanın en şifalı bitkisini, en şifalı gıdasını verseniz de bağışıklığı düzeltemezsiniz” diyor.
Mikrop Yararlı
Mikropların her zaman hastalık yapmadığını ve hücrenin bağışıklık kanadının güçlenmesinde önemli rol oynadığını aktaran Prof. Tabak, çamaşır suyuyla yapılan temizliğin de içeriğindeki klor nedeniyle zararlı olduğunu belirtiyor. Tabak’ın diğer uyarıları ise şunlar; “Şifa diye bal vermek yanlış. Hazır kremalı pasta yedirmeyin. Okullarda hazır pasta ile doğum günü kutlanmasına engel olun. Çikolatalı pasta kakao içerdiği için daha tehlikeli. Çocuklara aşırı yağlı, salçalı, baharatlı, soğanlı yemek yedirmeyin. Abur cuburlar alerji oluşmasında etkili.”