Tabak, vücudun susuz kalmasının önemli bir problem olduğuna, susuz kalınan sürenin artmasıyla vücudun giderek kurumaya başladığına dikkat çekiyor.
Öksürük Başlar
Tabak, susuzluğa bağlı olarak, vücutta dolaşan kanın koyulaştığını ve akışkanlığını kaybettiğini; bazı dokuların kanlanamamasının ise ileri yaş hastalarda, beyin ve sinir sağlığı açısından ciddi sorunlar oluşturduğunu anlatıyor.
Özellikle solunum sistemindeki salgıların kurumasının ve koyulaşmasının, bunların vücuttan atılmasını zorlaştırdığını, bunun sonucunda da rahatsız edici bir öksürüğün oluştuğunu söylüyor.
İçindekiler
Salgılar Kurur
Kronik bir solunum yolu problemi olan hastaların uzun süre susuz kalması hastalıklarının alevlenmesine neden olabiliyor. Astım ve sinüzitin susuzluktan en çok etkilenen iki hastalık olduğunu belirten Tabak, astımda akciğerlerdeki salgıların kuruduğunu ve atılmasının zorlaştığını, bunun sonucunda da bronş daralması yaşandığını sözlerine ekliyor.
Sinüzitte ise aynı durumun burun salgıları için geçerli olduğunu ve geniz akıntısının atılmasının zorlaştığını vurguluyor.
Bu yüzden oruç tutanların, özellikle de astım ve sinüzitten muzdarip olanların iftar ve sahur arasında bol bol su içmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Reflü de Tetikliyor
Susuzluğun yanı sıra uzun süre aç kalmanın da vücut açısından zararları vardır. Uzun saatler aç kalmak öncelikle kan şekerinin düşmesine neden olur. Düşen kan şekeri, iftarda aşırı ve hızlı yemek yenmesi ile yükseltilmeye çalışılır ama bu sefer de kişi normalde tükettiğinden çok daha fazla yemek yiyebilir.
Bir de bunun üzerine iftarda tercihler şekerli ve yağlı gıdalar yönünde olduğu takdirde, sağlıklı insanlarda bile reflü oluşabilir.
Reflünün astım hastalarının yüzde 80'inde var olan bir durum olduğunu söyleyen Prof.Dr. Tabak, dolayısıyla bir seferde çok yemek yenirse reflünün tetiklenmesi ile astımın da alevlenebileceğini belirtiyor.
Özellikle yatmaya yakın zamanlarda yemek yendiğinde, mideden yukarı taşan asitli mide içeriği, direkt akciğerlere kaçıyor ve öksürük, hırıltı, nefes darlığı ortaya çıkıyor.
Tabak ayrıca susuzluğun mutlaka su içerek giderilmesi gerektiğini belirtip "iftar sonrası su yerine çay, kahve gibi kafeinli içecekler içmek, asitli içecekleri tercih etmek mide asidini artıracaktır. Bu da reflü ve astımı tetikleyecektir" diyor.
Susuz kalınan saatler boyunca özellikle solunum sistemindeki salgılar kuruyup koyulaşıyor.
Bu da onların vücuttan atılmasını zorlaştırıyor.
Rahatsız edici bir öksürüğe neden olan bu durum astım Hastalarında daha da etkili oluyor. Bu yüzden astımlıların iftarla sahur arasında bol su içmesi gerekiyor.
Ağır Şerbetli Tatlı Yasak! Soğan Yemeyin!
Astımlılar Bu 10 Maddeye Dikkat Etmeli!
- Oruç saatleri dışında bol bol su tüketmeye çalışın.
- Sıvı alımının çay, kahve, kolalı veya şekerli meyve suları şeklinde değil, su ile olmasına dikkat edin.
- Mide asidini artıran kafein içeren çay, kahve ve kolalı içeceklerden mutlaka uzak durun.
- Oruç açılırken aniden çok ve hızlı bir şekilde yememelisiniz. Sık aralıklarla az porsiyonlar halinde yavaş yavaş yemek gerekir. Aksi takdirde reflü ortaya çıkabilir ve reflü de astımın şiddetinin artmasına neden olacaktır.
- Mide boşalmasını geciktiren kızarmış gıdalar ve ağır şerbetli tatlılar tüketmeyin. Tatlı yiyecekseniz yağsız ve sütlü tatlıları, örneğin Ramazan klasiği güllacı tercih edebilirsiniz.
- Reflüyü, dolayısıyla da astımı 0 tetikleyen çiğ sarımsak, çiğ soğan ve aşırı domates tüketiminden kaçının.
- Yatmadan önce en az iki saat yemek yememeye özen gösterin.
- Sahurda da yemek yiyip hemen sonrasında yatmayın. Bu da sindirimi etkileyip astım rahatsızlıklarının artmasına neden olacaktır.
- Sabah-akşam ilaç kullanımı geremJ ken bir astım hastalığı varsa oruç tutmayın.
- Sigarayı bırakamıyorsanız bile iftar sonrasında az sayıda için.
Susuzluk İçin Ayran ve Karpuz
Uzmanlar Ramazan'da vücudun sıvı dengesini sağlamak için yapılması gerekenleri anlatıyor.
İftar sonrasında mümkün olduğunca su içmeye özen gösterin.
Elektrolit dengesini sağlamak için de ayran ve taze sıkılmış meyve sularını tercih edebilirsiniz. Ancak mideyi terk etme hızı yüksek olduğu için soğuk içeceklerden kaçının.
Vücudun su ihtiyacını karşılamak için karpuzu da mutlaka sofranıza taşıyın. Karpuz ayrıca, bol su içeriği ile kabızlığa karşı da yararlı.
Sıcakları da göz önünde bulundurarak ağır egzersizlerden kaçınmak gerekir. Bu tip egzersizler vücudun daha da çok su kaybetmesine neden olacaktır. İftardan iki saat sonra hafif bir yürüyüşe çıkabilirsiniz.
