Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, astım ataklarına neden olan rahatsızlıklar arasında reflünün de bulunduğunu kaydederek, astımın akciğerlerde havayollarını oluşturan bronşların daralması sonucu öksürük, hırıltı ve nefes darlığı belirtileri ile seyreden bir hastalık olduğunu söyledi. Akciğerlerde bulunan hava yollarının daralmasının birinci sebebinin bronşlarda bulunan kas spazmı, ikinci sebebinin ise iç yüzeylerdeki salgının koyulaşması sonucu oluşan tıkanıklık olduğuna dikkat çeken Nuhoğlu, "Reflüden kaynaklanan atakların çoğalmaması için beslenme çok önemli. Astım hastaları, küçük porsiyonlar halinde azar azar ve sık beslenmeli. Hastalar özellikle kızartma gibi yağlı besinlerden ve kakaolu tatlılardan uzak durmalılar" diye konuştu.
İftarda Aşırı Yemek Reflü Nedeni
Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, ramazan ayında oruç ile başlayan beslenme düzeni değişikliklerinin astım hastalarını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Nuhoğlu, "Oruç tutarken tüm gün aç kalındığı için kan şekeri düşer. İftarda normalden fazla yemek yenebildiği için de bu durum reflü oluşturur. Sahurda yenen yemek sonrası yatmak da bir diğer reflü nedenidir. Mideye yeni giriş yapan yiyecekler, yatar pozisyona geçildiğinde solunum sistemine kaçırılması reflü nedeni" dedi.
Uzun Süren Susuzluk Astım Hastalarını Tehdit Eder
Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, oruç tutmanın astım hastaları üzerindeki bir diğer olumsuz etkisinin de uzun süren susuzluk olduğuna dikkat çekerek, "Susuz kalan bir astım hastasının akciğerlerinde oluşan balgam koyulaşması ve koyu balgamı çıkarmakta zorlanması şikayetlerin artmasına sebep oluyor. Özellikle hava sıcaklıklarının artış gösterdiği şu yaz aylarında vücudun susuzluktan korunması gerekir. İlaç tedavisi altında olan astım hastalarının sabah akşam kullanması gereken ilaçları aksattığında hastalık bulguları artabilir" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, oruç tutmak isteyen düzenli ilaç kullanma zorunluluğu olan orta ve ağır astım hastalarının atak yaşamamaları için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
- İftar yemeklerinin az ve sık yenmesi
- Yatmadan en az 2 saat önce yemek yemenin kesilmesi
- Akşam yemeklerinde yağsız yemek ve tatlıların tercih edilmesi
- Sahurda yemek yedikten iki saat sonra yatar pozisyona geçilmesi
- İftar ve sahurda bol su içilmesi
- İlaç saatlerinin doktor kontrolünde bu yeni beslenme tarzına göre yeniden düzenlenmesi.
Yayın: haberturk.com.tr
Tarih: 01.08.2011